İspanya’nın en ünlü aristokratlarından biri olan Alba Düşesi, 88 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yıllar boyunca İspanya aristokrasisinin en tanınan isimlerinden biri olan Düşes, tarihi ailesinin mirasını taşıyan ve sanat dünyasında önemli bir figür olarak tanınan bir isimdi. Ölümü, hem İspanya hem de dünya çapında büyük bir üzüntüyle karşılandı.
Alba Düşesi, gerçek adıyla María del Rosario Cayetana Alfonsa Victoria Eugenia Francisca Fitz-James Stuart y de Silva, İspanya’daki en eski ve saygın soylu ailelerden birinin üyesiydi. Düşes, hem tarihi hem de kültürel bir mirasa sahip olmasının yanı sıra, sanata olan düşkünlüğü ve toplumsal bağışlara verdiği destekle de biliniyordu. Uzun yıllar boyunca sanat galerileri, sergiler ve kültürel etkinliklerde aktif bir rol oynamıştı.
Düşes, 1950’li yıllarda evlendiği Luis Martínez de Irujo ile birlikte aristokrat yaşamının simgelerinden biri haline gelmişti. Evliliğinden üç çocuğu dünyaya gelmişti. Ancak, özellikle 2011 yılında büyük bir medya ilgisiyle evlendiği son eşi Alfonso Díez ile olan ilişkisiyle de oldukça gündemde yer almıştı. Yaşamı boyunca çok sayıda sosyal etkinliğe katıldı, hayır kurumlarına büyük bağışlar yaptı ve sanat koleksiyonlarıyla tanındı.
Alba Düşesi, 2011’deki son evliliğinden sonra sağlık sorunlarıyla mücadele etmeye başlamıştı. Bir süredir hastalık nedeniyle tedavi görüyordu ve son zamanlarda yaşamını kaybetmeden önce ailesiyle birlikte vakit geçirmişti. Ölüm haberinin duyulmasının ardından, ailesi ve yakın arkadaşları, Düşes’in hayatını ve mirasını kutlamak amacıyla özel bir tören düzenleyeceklerini açıkladı.
İspanya hükümeti, Düşes’in ölümünü büyük bir kayıp olarak nitelendirirken, ülkenin sanat dünyası ve aristokrasisi, onun katkılarını ve topluma olan hizmetini her zaman hatırlayacaklarını belirtti. Sanat galerileri ve kültürel merkezler, onun mirasını yaşatmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlemeyi planladılar.
Alba Düşesi’nin hayatı, aristokratik geleneklerle modern dünyayı birleştiren, sanat ve kültürle şekillenen zengin bir yaşam öyküsüydü. Onun kaybı, sadece İspanya için değil, dünya çapında soylu çevreler ve sanat dünyası için de büyük bir kayıp olarak kabul ediliyor.